Cilt Bakımında Yoğun Nemlendirmenin Önemi

Cilt tipiniz ne olursa olsun, sağlıklı bir cildin sırrı yeterli nem dengesinin olmasında saklı. Günlük yaşamsal fonksiyonlarımız için su ne denli önemliyse, cildin her katmanının yeterli neme doyması da bir o kadar mühim. Çünkü cilt dokularının sağlıklı kalması, hücrelerin işlevini yerine getirmesi yeterli suya, yani nemle beslenebilmelerine bağlı. Mevsimsel koşullar, genetik faktörler, çevresel etkiler, beslenme, stres, yanlış kozmetik ürünler ve ilerleyen yaş cildin doğal nem dengesini kaybetmesine neden olabiliyor. Ve bunun sonucu olarak da ciltte elastikiyet kaybından kırışıklıkların oluşumuna, kuruluktan leke görünümüne, matlaşmadan yorgunluğa kadar bir dizi problem baş göstermeye başlıyor.

Yoğun Nemlendirici Bileşenler

Tüm bu nedenlerle cildi hem içerden hem de dışardan yeterli su desteği vermek, son derece önemli. Bu noktada sağlıklı beslenme ile cilt bakımında doğal bileşenlere, minerallere ve vitaminlere öncelik tanımak gerekiyor.

Son yıllarda nemlendirme denince akla ilk gelen bileşen “hyalüronik asit”. Özellikle hyalüronik asit serumu olarak sıkça tercih edilen bu element, kendi ağırlığının 1000 katına kadar su tutabilme kapasitesine sahip. Yani cilde uygulandığı zaman hem üst hem de alt katmanlardaki dokuların, hücrelerin su tutma kapasitesini artırıyor. Yoğun nemlendirmenin yanı sıra cildin daha dolgun, gergin ve aydınlık görünmesini de sağlıyor.
Hyalüronik asitin yanı sıra, E vitamini, C vitamini, vitamin B5 kompleksi, aloe vera suyu, pirinç kepeği özü ve kayısı çekirdeği yağı gibi doğal antioksidanlar da cildin hem daha nemli kalmasını hem de kolajen üretimini tetikleyerek cilt dokularının sağlığını koruyor.